28 Mart 2015 Cumartesi

IKARIA

IKARIA ww.worldsailingclub.net http://www.worldsailingclub.net/#!ikaria/c12pg İkaria, Yunan adaları arasında en güzel adalardan biridir. Oldukça dağlık olan bu adada bazı noktalara erişilemiyor ancak çok güzel yeşil vadileri, sahilleri ve muhteşem plajlarıyla unutulmaz bir adadır. Çok fazla turistik bir ada olmamasına rağmen burada aslında herşeyi bulabilirsiniz; su sporları, gece hayatı, dükkanlar ve kiralık araçlar gibi.. Adadaki yerli halk balıkçılık ve çiftçilikten geçimlerini sağlamaktadır. Bazıları teknelerde çalışır ve turizmle alakalı işler yaparlar. İkaria aynı zamanda eski zamanlardan beri üretilen şarabıyla ün kazanmıştır. Efsaneye göre, Girit’ ten babasıyla kaçan Icaros, kendilerine yaptıkları kuş tüyünden kanatlarla Girit adasından havalanmışlar. Tüyleri yapıştırmak için kullandıkları balmumu, güneşe çok yaklaştıkları için erir ve Icaros, denize düşer. İkaria adası ismini buradan alır ve etrafındaki deniz ise Icarion denizi olarak bilinir. Genel anlamda şirin küçük köyleri ve plajları ile İkaria adası keşfedilmeye değer bir adadır. Ag Kirikos’da bir arkeoloji müzesi bulunmaktadır. Therma bölgesi doğal kaynak suları ile meşhur olmuş ve birçok hastalığın tedavisi için çokça ziyaret edilen bir bölgedir. Birçok Yunanlının termalleri ziyaret etmesi nedeniyle zaman zaman burası epey kalabalık olabilir. Evaggelistrias manastırı hala aktif olarak hizmet etmektedir ve ziyaretçilere açıktır. Ziyaretiniz sırasında kurallara uygun olarak giyinmeye dikkat etmenizi öneririz; kadınlar omuzları kapalı ve uzun etekli, erkekler ise pantolon giymelidir. Kambos’da bölgeden kazılar esnasında çıkarılan birçok nesnenin yer aldığı bir arkeoloji müzesi bulunmaktadır. Eski zamanlarda başkent olarak bilinen İkaria, şarap üretimiyle de ün yapmış ve Oinoe (Şarap) ismiyle de bilinir. Aynı zamanda Theoctistis adında eski bir manastır da bulunmaktadır. Nas’da Artemis’e ithaf edilen bir tapınağın kalıntılarını görebilirsiniz.

26 Mart 2015 Perşembe

HER SANDALA YELKEN - HER KOYA 1000 YELKENLİ

HER SANDALA YELKEN - HER KOYA 1000 YELKENLİ www.worldsailingclub.net http://www.worldsailingclub.net/#!her-sandala-yelken/c1ecf Amatör balıkçılarımız, motorlu sandal sahibi amatör denizseverlerimiz, yelkenli tekne alamayan veya zamanı olamayan veya barındıracak yer veya bakım nedeniyle almaktan vaçgeçen doğaseverlerimiz, yelken kulüplerine girmeye çekinen, yelken kulüplerine kaydolamıyan yelken severlerimiz, başarılı bir sporcu olmaktan ziyade denizi ve balık tutmayı, denizde zaman geçirmeyi seven çocuk ve gençlerimiz, Başarılı yelken sporcuları yetirtirmeye çalışan kulüplerimize daha çok denizsever genç kazandırmak için, her koya 1 yelkenli yerine 1000 yelkenli kazandırmak için. sandal yapan firmaları yelkenli sandal yapımına da yöneltmek için, denizlerimizin temiz kalmasını sağlıyacak fahri deniz müfettişleri yetiştirmek için, küçük yelkenlide denize daha yakın olabilmek ve denizi daha çok hissedebilmek için, kooperatif şeklinde yapılanarak, yerli ahşap veya plastik yelkenli sandallarımızı üreterek dünyaya ihraç edebilmek için, Sayamayacağımız yüzlerce nedenden ötürü..... HER SANDALA YELKEN HER KOYA 1000 YELKENLİ gibi sloganlarımızı arttırmalı, devletten hiç bir şey beklemeden, ticari bir kazanç beklemeden, en güzel çözümleri güçbirliği içinde üretmeliyiz...

PATMOS

PATMOS www.worldsailingclub.net http://www.worldsailingclub.net/#!patmos/cxuz Patmos, çok büyük bir ada olmamasına rağmen, en ünlü adalardan biridir. Patmos, ‘Ege’ nin Kudüsü’ olarak tanımlanır. Burası, tanrıbilimci St. John’ un M.S. 95 ve 97 yılları arasında sürgün edildiği ve İncil’ in son ve 10. Kitabı Apocalypse (Vahiy Kitabı)’i yazarken esinlendiği yerdir. Adanın Hristiyanlıkla ünlenmesinin dışında daha fazlası da vardır: birçok güzel plaj, meyveler ve yeşil tepelerdeki zeytin ağaçları, limanın üzerindeki tepede yer alan görkemli manastır kalesi, çevrede yer alan tipik beyaz evler, küçük kiliseler ve deniz kaptanlarının konakları, dar geçitlerle birbirinden ayrılır. Patmos, UNESCO’ nun Dünya Miras listesinde yer alır : - Paha biçilemez hazineleriyle tanrıbilimci St. John’ un manastırı - Orta çağda kurulan geleneksel köy Chora - Apocalypse mağarası Efsaneye göre Patmos, Zeus tarafından genç kadınların ve avcılığın tanrıçası olan kızı Artemis’ e hediye edilmişti. Artemis eski uygarlıklarda burada ibadet edermiş ve St John’ un manastırı onun tapınağı üzerine kurulmuştur. Ada epey rüzgarlıdır, bu nedenle rüzgar sörfü yapmak, araba ve motosiklet kiralamak tatilcilerin favori aktiviteleri arasındadır. Ayrıca; Marathi, Arki ve Lipsi gibi komşu adalara yapılan günlük turlara katılmak isteyebilirsiniz. Grikos’ ta , küçük gezinti botu kiralayabilirsiniz.

24 Mart 2015 Salı

SIMI

SIMI www.worldsailingclub.net http://www.worldsailingclub.net/#!sm/c1csu Symi (Sömbeki), küçük fakat tarihi zengin olan, Dodikanisos (Oniki ada) zincirinin bir parçasıdır. Sahilleri birbiri ardına gelen kayalık uçurumlar ve kum mağaralardan oluşur. Adanın tarihİ ören yerlerine ilave olarak, adanın yerleşim olmayan sahilleri (çoğuna sadece küçük botlarla ulaşılabilir) turistler için popülerdir. Yunan mitolojisinde, Symi çekici tanrıçaların doğum yeri olarak ünlüdür ve ismini "Nymph Syme" den alır. Ada, Onikiadalar ile birlikte 20. yüzyılda pek çok kez el değiştirdi. 1912 yılında İtalyanlar tarafından işgal edildi. 1923'te İtalyanlara bırakıldı ve son olarak 1948 yılında Yunanistan ile birleştirildi. Yakın zamanda ada, uluslararası turistler için cennet haline geldi.

23 Mart 2015 Pazartesi

ZAKYNTOS

ZAKYNTOS www.worldsailingclub.net http://www.worldsailingclub.net/#!zakyntos/cjgi Geçmiş şairler tarafından Zakynthos olarak adlandırılan Zakintos, İyon adaları arasında yer alan 3. en büyük adadır. Yüzölçümü 405 km kare olan bu adada yaklaşık 35.000 kişi yaşamaktadır ve Atina’nın 300 km batısında yer almaktadır. Peloponnese kıyı şeridinden 9,5 deniz mili uzaklığındaki bu adaya düzenli yapılan feribot seferleri ile ulaşılabilir. Zakintos adasında altın rengindeki plajların ve muazzam kayalıklardan oluşan kıyı şeridinin muhteşem uyumunu hissedeceksiniz. Akdeniz’in iklimine sahip olan adada, kışlar ılıman ve yaz ayları serin geçmektedir. Kış yağmurlarının yoğunluğu, adanın su rezervelerinin çok olmasının ve yeşil olmasının başlıca nedenidir. Kıyıları vuran sıcak sular, turistlerin bu bölgeyi sevmesinin başlıca nedenlerinden biridir. Ayrıca adanın güney kısmında, Yunan kanunları tarafından korunan, Caretta – Caretta’ların üreme bölgesi olduğundan bu adaya olan ilgi çoğalmaktadır. Güzel doğa manzaralarının yanı sıra, Zakintos adası size çevresinde yer alan birçok adayı da ziyaret etme imkanı sunmaktadır (Pelouzo, Marathonissi, St. John ve Strofades) Son yıllarda bölgeye gelen turistlere modern imkanlar sunabilmek için, gelenek ve kültürlerini de koruyarak, adada hatrı sayılır bir gelişim meydana gelmiştir. Deniz kıyısında sıralı restorantlarda ve iç bölgelerde kalan köylerde tarihin izlerine rastlamak hala mümkündür. Adada yaşayan insanların misafirperverliği sizi ilk günden derinden etkileyecektir.

20 Mart 2015 Cuma

KOS

KOS www.worldsailingclub.net http://www.worldsailingclub.net/#!kos/c1zu3 Kos adası, Ege Denizi'nde Türkiye'ye en yakın olan adalardan biridir. Tarihi boyunca; Kayra, Pers, Roma, Türk, İtalyan, Alman izlerinden etkilenen ada, tam anlamıyla bir turizm cennetidir. Hipokratın doğduğu ada olan Kos'u her yıl yüzbinlerce turist ziyaret etmektedir. Antimakheia yel değirmenleri, Asklepion, Antik agora, Roma harabeleri, Şövalyeler Kalesi adada ziyaret etmenizi tavsiye ettiğimiz yerlerdendir. Deniz ürünlerinin, özellikle de karidesin sunulduğu restaurantlar, geç saatlere kadar açık tavernalar, her türden barların bulunduğu Nafklirou barlar sokağı, diskolar, cafeler ve Kardemena bölgesi gece hayatının nabzını tutmak isteyenler için ideal noktalardır. Kardemena; gecesi ve gündüzüyle mutlaka görmeniz gereken yerlerden biridir. Beyaz kumları ile ünlü plajlara ev sahipliği yapmaktadır. Tıp’ın babası Hipokrat’ ın doğum yeri olan Kos, yüzen büyük bir bahçeye benzer. Asklepieion, (Hipokrates’ in Yunan adı ‘Asklipiio’ dan gelir), antik çağların ileri gelen hastanesi olarak ünlenmiştir. Kalimnos’ un güneyinde yer alır ve Neolitik çağın ilk yerleşim yerlerindendir. Başkent Kos, açık bir koyun arkasında, adanın kuzey doğusunda yeşil bir bölgede konumlanmıştır. Limanın etrafında, St John’ un şövalyelerinin egemen olduğu, 1450 ve 1478 yılları arasında inşa edilen kale ve eski şehrin kalıntıları hala görülebilmektedir. Eski şehirdeki kazılar, Klasik, Helenistik ve Romen çağlarının bina temellerine ışık getirmiştir. Şehrin kalan kısmı, çağdaş binaları ile modern ve iyi düzenlenmiştir. Hoteller ve caddeler çam ağaçlarıyla bezenmiştir. Şehrin 4 kilometre doğusundaki bereketli bölgede, Asklepieion’ u ya da Asklepios’ un sığınağını görebilirsiniz. Binaları, 4 farklı teras ve mermerden yapılmış merdivenler üzerine kurulmuştur. En yüksek yerden görülen manzara göz kamaştırıcıdır. Kos adasında ziyaret edebileceğiniz yerler: - Eski Agora - Nafklirou : barlar sokağı - Şövalyeler kalesi - Arkeoloji Müzesi - Romen Kalıntıları - Asklepion - Tiggaki - Kamari - Alikés Tuzlası - Palaio Pyli - Kardamaina köyü - Antimakheia yel değirmenleri - Astipalaia Kalıntıları Dodekanes Adalar grubunun Rodos'tan sonra ikinci büyük adası olan Kos, insanlık tarihinde, insan iyileştirmenin büyücülük ile değil, eğitim, deneme ve deneyim ile olabileceğini ilk kez söyleyen modern tıbbın kurucusu Hipokratın doğduğu ve yaşadığı yerdir. Bu gün 21. yüzyılın doktorları bile hala antik hastanenin kalıntılarını ziyaret edip burada, Hipokrat yeminlerini ederler. Uzunlamasına ve oldukça verimli topraklara sahip Kos Adası, Bodrum'a sadece 5km. uzaklıktadır. Verimli topraklarında dünyaya ihraç ettikleri meşhur Kos Marul'u yetişir. 290km uzunluğundaki çevresi mükemmel plajlarla dolu olan Kos, bu gün büyük turistik otellerin bulunduğu ve yaz sezonunda gece hayatı oldukça hareketli olan bir adadır. Ada'daki havaalanına İngiltere ve Avrupanın diğer bazı ülkelerinden kalkan direk uçuşlar vardır. Kos aynı zamanda, gündüzleri zevke uygun bir plajda uzun saatler dinlenip güneş batar batmaz da eğlence mekanlarında ertesi günün ilk ışıklarına dek doyasıya eylenmeye alternatif arandığı bir noktada, zengin tarihi kalıntılarıyla tatili ilginç kılabilecek kadar donanımlıdır. Görülecek Yerler/Aktivite: Kos Kasabası: Tarihi kalıntılarla modern şehrin içiçe olduğu Kasaba'daki harabeler 1933 yılındaki depremde ortaya çıkmış. Böylelikle bu gün palmiye ve çam ağaçlarıyla süslü yasemin kokulu caddelerinde kafeler, kuyumcular, kıyafet dükkanları sıralı Kos Kasabası ve Roma Agorası, antik tapınak ve bir bazililasıyla harabeler birbirine yürüyüş mesafesinde. Bu bölgenin az ilersindeyse 2400 yıl önce gölgesinde Hipokratın öğrencilerine ders anlattığına inanılan Hipokrat Ağacı var. Kos Kasabası'ndaki bir başka tarihi mekan ise 1800 yıllık bir Roma Villası olan Casa Romana. Bir zamanlar 26 odası ve 3 yüzme havuzu olan evin yerlerinde de aslan, leopar ve yunus gibi deniz yaratıkları motifli mozaikler var. Arkeoloji müzesinde diğer parçalarla birlikte Hipokratın mermerden bir heykeli de var. Asklipion: Hipokratın ölümünden sonra sağlık tanrısı Asklepios'a adanarak kurulan bu bölgede, tanrının adına inşaa edilmiş bir tapınak, bir tıp okulu, Roma Hamamı ve Apollon Sunağı'nın kalıntıları vardır. Antik zamanlarda dünyada sadece üç adet bulunan bu hastahanelere (biri de İzmir-Bergama'daki Asklepion'dur) her yerden insan tedavi olmak ve ya öğrenci olmak için gelirmiş. Plajlar: Kos'ta o kadar çok plaj vardır ki, yaz sezonundaki yoğun turist akınına rağmen bazıları hala çılgın kalabalıklardan uzakta gün boyu güneş banyosu yapabileceğiniz kadar ıssızdır. En popüler turistik plaj, Kos Kasabası'nın 30km. güneyindeki Kardamena'dır. Burası her türlü su sporlarının olduğu kadar çeşitli dükkan, restaurant ve barların da mevcut olmasıyla tüm gününüzü geçirebileceğiniz harika bir tatil beldesidir. Kıyıdan ilerlendiğinde, Ada'nın güneybatısındaki güzel Kefalos Koyu'na ulaşılır. Burada dümdüz beyaz kum ile örtülü 6 plaj vardır. Yanyana sıralanan bu plajlara bu gün insanların güzelliklerine dair fikir edinebilmeleri için modern adlar konmuştur; Exotic Beach , Magic Beach , Sunny Beach , Banana Beach , Paradise Beach ve Camel Beach. Kos Kasabası'nın 4 km. batısındaki Selveri Plajı, kumun denize doğru yavaşça alçaldığı güzel ve daha az kalabalık bir plajdır. Burada yüzerken manzaranız hemen karşıda görünen Bodrum kıyıları olacak. Gece Hayatı ve Yemek: Dodekanes Adaları içinde en hoş ve renkli gece hayatına sahip adalardan biri de Kos'tur. Burada geleneksel Yunan gecelerinden, kabare şovlarına, sakin müzik yapan barlardan, tekno çalan diskolara kadar her şeyi bulabilirsiniz. Akri Koundourioti'deki eski bir Türk hamamını mekan olarak seçmiş Hammam Bar hem yemek yiyebileceğiniz, hem de eylenebileceğiniz bir mekan.

16 Mart 2015 Pazartesi

BODRUM

BODRUM www.worldsailingclub.net http://www.worldsailingclub.net/#!bodrum/c9ok https://www.facebook.com/groups/475949869181031 İlçe günümüzde önemli bir turizm merkezi olması ile anılmaktadır ki bunda Bodrum'un kendine has bazı özellikleri olması etkilidir. Bodrum sadece Türkiye'de değil dünyada da turizm açısından bilinen bir ilçedir. Bodrum'un antik çağdaki adı Halikarnassos'dur. Türkçe Halikarnas olarak okunmuştur. Aziz Petrus Kalesi(Castle of St. Peter) adı verilen kale ile birlikte şehrin Aziz Petrus'a adanmasıyla şehre Petrium adı verilmiştir. Bu isim zaman içerisinde önce petrum sonra potrum ve en sonunda Bodrum olarak okunur olmuştur. Dünyanın Yedi Harikasından Mausoleum Halikarnassos şehrinde inşa edilmiştir. Depremler ve istilaların etkisiyle zamanla yıkılan mozolenin mermerden taşları Bodrum Kalesinin yapımında kullanılmıştır. Kaleyi 15. yüzyıldaHristiyan Şövalyeler inşa etmiştir. İnşaat 100 yıllık bir sürede tamamlanmıştır. Papa kalenin bitmesi için kalenin yapımında çalışanlara endülijans kağıtları dağıtmıştır. Bodrum şehri Anadolu toprakları üzerinde en son ele geçirilenhristiyan toprağıdır. Şehir II. Mehmed zamanında kuşatıldıysa da ancak I. Süleyman'ın Rodos Seferi sırasında ele geçirilebilmiştir. Bodrum Kalesi bugün Dünyanın en büyük 2. Sualtı Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermektedir. Doğu Akdeniz'de ayakta kalan en sağlam kaledir. Bodrum şehri ise pek çok kültürel etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır. Bodrum, Muğla ili'nin batı köşesinde yer alır. İlçe topraklarının büyük çoğunluğu kendi adını taşıyan bir yarımadaiçerisinde bulunmaktadır ki ilçe kuzey, batı ve güneyden Ege Denizi ile çevrelenmiştir. Doğusundaki Milas hariç herhangi bir idari sınırı yoktur. İklim itibariyle Ege ve Akdeniz iklimlerinin sentezinden oluşan bir özelliğe sahiptir. Yarımada olarak mikro klima alan özelliği gösterir. Yaz aylarında neredeyse hiç nem bulunmaz. Kış aylarında ise nem oranı oldukça düşüktür. Yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları oldukça ılık ve yağışlıdır. 1970 yılından bu yana kar yağışı 2004 yılı Şubat ayında meydana gelmiş ve kar kalınlığı ortalama 5 cm'yi bulmuştur. Yarımada bitki örtüsü olarak çok belirgin bir şekilde ikiye ayrılmıştır. Bodrum-Milas karayolunun batısında yer alan kısımda bitki örtüsü yer yer çalılık ve fundalıklar ile yörede " çeti " tabir edilen dikenli otlarla kaplıdır. Karayolunun doğusunda yer alan kısım iğne yapraklı kızıl çam, yabani çilek, mersin ve sandal ağaçlarıyla kaplıdır. İlçe arazisinin % 61,3’ü orman sayılan alanlardandır. Ancak son yıllarda çıkan orman yangınları sonucunda orman örtüsünde belirgin bir azalma gözlenmiştir. İlçede düzenli akarsu yoktur. Mumcular Beldesinde bulunan Sulama Göleti ise sulama ve içmesuyu amaçlı kullanılmaktadır. Bodrum, dünyaca ünlü bir tatil beldesi olması nedeniyle gelişmiş ulaşım imkanlarına sahiptir. Şehrin hava ulaşımı Milas-Bodrum Havalimanı üzerinden sağlanmaktadır ki şehre uzaklığı 32 km.'dir. Bodrum'da üç büyük marina ve kruvaziyer yanaşma iskelesi de mevcuttur. Marinaların ilk yapılanı Bodrum merkezde bulunan Milta marinadir. İkinci marina Turgutreis beldesinde bulunan D Marin ve üçüncüsü Yalıkavak beldesinde bulunan Palmarina'dır. Bodrum önemli bir karayolu kavşağında bulunmaz. Bodrum'a karayoluyla ulaşım Milas üzerinden çift şeritli asfalt yol ile sağlanmaktadır.

12 Mart 2015 Perşembe

KOS ZIA

LEROS

LEROS www.worldsailingclub.net http://www.worldsailingclub.net/#!leros/cf8v
Leros, sessiz bir tatil için çok uygun bir ortamı olan ideal bir adadır. Davetkar koyları ve güzel kumlu plajlarıyla daima yeşil olan Leros adası huzur verici manzarasıyla ziyaretçilerini rahatlatır. Çok turistik olmayan esas Lakki limanı Yunanistan’daki Art Deco mimarisinin en iyi örneklerinden biridir. Burası 1923’te Mussolini’nin mimarları tarafından tasarlanmıştır ve diktatörün isteklerine aykırı olmasına rağmen, şehir merkezi daha sonra Platanos köyünün yukarısına taşınmıştır. Adanın geri kalanı muhteşem plajları ve büyük koylarıyla yeşildir. Leros Adası, Türkiye kıyılarına ve diğer Oniki adaya deniz yolculuğu yapacaklar için ideal bir merkezdir. LEROS ADASI HAKKINDA BİLGİ Batnaz ve Kilimli arasında bulunan Leros, birçok güzel koyu olan bir adadır. Ancak bunlardan sadece bir tanesi buranın ana limanı olarak kullanılmaktadır, bu da Oniki ada içerisinde en büyük ve en güvenli olan Lakki’dir. Yüksek dağları olmasa da bol bir yeşilliğe, özellikle de çam ağaçlarına sahip olan bu adanın 53 km kare yüzölçümü ve 71 km sahili vardır. 8.000’den fazla olan nüfusun çoğu Lakki’de ve birbirine bağlantılı olan diğer üç yerleşim yerinde yoğunlaşmıştır, bunlar: şehir merkezi olan Platanos, adanın ikinci limanı olan Aghia Marina ve Panteli’dir. Etkileyici kalenin altında amfiteatr biçiminde inşa edilmiş olan ve geleneksel evleri, güzel dar yolları, küçük yolları, ortasında bir çınar ağacı ve bir tarafında da Belediye Binası olan küçük bir meydanı olan Platanos adanın şehir merkezidir. Arkeolojik bulgular Belediye Binasında tutulmaktadır ve kalenin eteklerindeki köyün yukarısında Aghia Paraskevi’nin Eski kilisesi vardır. Bu kale kesinlikle ziyaret edilmelidir. Buradan dantel gibi işlenmiş sahil şeridini, güzel kumlu plajları ve mavi denizi hayranlıkla izleyebilirsiniz. Platanos meydanından yokuş aşağı giden sokak yaklaşık 500 metre sonra sizi adanın ikinci limanı olan güzel Aghia Marina’na götürür. Burada antik şehrin birkaç kalıntısını görebilirsiniz. Bu iki yerleşim yeri birbiriyle bağlantılıdır. Platanos’un güneyinde ise üçüncü bir yerleşim yeri olan, kendisiyle aynı adı taşıyan bir koyu ve kumlu bir plajı olan Panteli vardır. Doğal arazi konturlarını takip ederek bu üç yerleşim yeri arasında zaman zaman evler inşa edildiği için buralar şu anda birbirlerine bağlantılıdır. Adanın ana limanı olan Lakki kendisine bağlı ve güvenli bir koyda yer almaktadır. Burası büyük binalar, geniş sokaklar ve bol yeşilliğiyle, Leros adasını ziyaret ederken karşılaşacağınız diğer köylerden tamamen farklı bir görünüş sunmaktadır. Büyük kumlu plajları ve berrak suları olan Alinda güzel bir sahil yerleşim yeridir. Burası Alinda koyunun (veya Aghia Marina) arkasına kadar Platanos’un 3 km kuzey batısındadır. Aghia Marina koyunun batısında ve yakınında (burada bir kıstak oluşturulmaktadır), Kokkalis ve Drymonas adında muhteşem iki kumlu plajı olan Gourna koyu bulunmaktadır. Muhteşem manzaralı Aghios Isidoros da bu bölgededir. Lero’nun kuzey ucunda ise Partheni ve aynı adı taşıyan koyla birlikte girişteki Archangelos adacığı vardır. Burası Platanos’tan 9 km uzaklıktadır ve bugünkü adını almış olduğu Parthenos (Virgin) Artemis tapınağının da orada inşa edildiği söylenmektedir. Ayrıca, havalimanı Partheni’ye yakındır. Adanın güney ucunda bulunan Xerokambos ise eski bir sahil kasabasıdır ve Platanos’tan 8 km uzaklıktadır. Kendisiyle aynı adı taşıyan dar bir koyun arkasında bulunmaktadır ve pırıl pırıl temiz suyu bulunan güzel bir plajı vardır. LEROS ADASI TARİHİ Leros adası tarih öncesi dönemlerden beri bir yerleşim yeridir. İlk yerleşimcileri büyük ihtimalle Pelasglar, Lelegler ve Karyalılar’dır. Daha sonra Dorlar gelmiştir ve bunlar da İyonyalılar tarafından adadan çıkarılmıştır. Bu tarihten sonra Leros adası İyonyalı şehirlere, özellikle de Miletus’a bağlanmıştır. Yunanistan'daki yenilgilerinden sonra geri çekilen Persler de İyonyalılardan sonra burayı işgal etmişlerdir. 1316'da ise St. John'un Şövalyeleri adanın egemenliğini ele geçirmiştir. 1455 ila 1527 arasında ise adayı ele geçirmeye yönelik korsan saldırıları tekrarlanmıştır. 1522 yılında Türkler burayı fethetmişler ve 1821 yılında Yunan Bağımsızlık Savaşı başlayıp burası bağımsız Yunan devletinin bir parçası oluncaya kadar burası Türkler'in egemenliği altında kalmıştır. 1912 yılında ise diğer Oniki ada gibi Leros adası da İtalyanlar tarafından işgal edilmiştir. 1943 yılında İtalyan işgali sona ermiş ve Almanlar kontrolü ele geçirmiştir. İtalyan işgali sırasında önemli tahkimat çalışmaları yapılmış ve askeri tesisler inşa edilmiştir. Savaşlar arasındaki dönemin Avrupa'sı için benzersiz, kendine has mimarisiyle Lakki'de yeni bir şehir kurulmuştur. Leros adası son olarak 1948'de Yunanistan'a bağlanmıştır. Skala limana tüm bölgedeki en güvenli ve ana limandır. Korsanlar gelecek saldırılara karşı koymak için büyük depolar, kaleler ve zengin köşkler inşa edilmiştir. 1659 yılında Venedikliler adayı yıkmışlardır, 1669 yılında ise ada Türk egemenliği altına girmiştir. Son olarak Batnaz adası ise 1948 yılında özgürlüğüne kavuşmuştur ve Yunanistan'ın geri kalanı ile birleşmiştir. LEROS ADASI GEZİ Panaghia Kyra Manastırı (Meryem Ana) Bir kaya adacığı üzerine inşa edilmiş olan Alinda'daki Aghios Isidoros Şapeli 4. yüzyıldan kalma Panaghia tis Gourlomatas Kilisesi Alinda'daki Aghios Sofronios ve Aghioi Saranda Manastırları Lakki koyu girişindeki Aghios Spiridonas, Aghios Zacharias, Aghios Ioannis tou Theologou ve Aghios Georgios Kiliseleri Aghia Marina limanı girişindeki bir Roma kalesi "Bourtzi". Kazılar M.Ö. 7. yüzyıldan kalma bir mezar ortaya çıkarmıştır. M.Ö. 4. yüzyıldan kalma antik akropol duvar bölümleri "Palaiokastro".